Ece Çiftçi: “Amacımız Türkiye’de gönüllülük oranını artırmak”

27 Eylül 2019

 

Ece Çiftçi: “Amacımız Türkiye’de gönüllülük oranını artırmak”

 

Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen ve Sosyalben Vakfının kuruluş ve gelişim hikayesini öğrencilerle paylaşan SosyalBen Vakfı Kurucu Başkanı Ece Çiftçi, Türkiye’de gönüllülük oranının son derece düşük olduğunu ve gerçekleştirdikleri çalışmalarla bu oranı artırmayı amaçladıklarını kaydetti.

 

Geçtiğimiz haziran ayında Yeşim’in Kelebeğin Dünyası projesi söyleşileri kapsamında Yeşimlilerle bir araya gelen SosyalBen Vakfı Kurucu Başkanı Ece Çiftçi, Yeşim Grup kurucularından Şükrü Şankaya’nın adını taşıyan Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle buluştu. Okulun konferans salonunda gerçekleştirilen ve çok sayıda öğrencinin katıldığı organizasyonda Okul Müdürü Yeşim Ömeroğlu Ünlü, Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur ve öğretmenler de hazır bulundu.

Öğrencilere “Hayallerime Dünya İnandı” isimli bir sunum yapan Ece Çiftçi, kendisini tamamen gönüllük esasıyla çalışan sosyal bir girişimci olarak tanımladı. Lise yıllarında okullarına gelen konuk konuşmacıdan birilerine yardım etmenin en profesyonel halini dinleyip bundan çok etkilendiğini ifade eden Çiftçi, “Başkalarının hayatlarına dokunmak” mottosundan yola çıkarak kendi sahip olduklarını başkaları ile paylaşmaya karar verdiğini ve bu kararın SosyalBen Vakfı’na kadar uzandığını belirtti. Çiftçi, 14 yaşında ilk sosyal sorumluluk projesi ve gönüllülük kavramı ile tanıştığını dile getirerek, “Ben özel bir okulda okudum ve okulumuzun imkanları iyi idi. Bu sayede ben de müziğe olan ilgimi fark ettim ve sadece belli derslere mahkûm olmadığını anladım. Ben özel bir okula gitmeseydim bu imkanlara erişemeyebilirdim. Okuldaki bu imkanları, imkanları olmayan çocuklara ulaştırmak istedim ve Şanlıurfa’nın Suriye sınırında ilk saha çalışmamı yaptım.” diye konuştu. Çiftçi şöyle devam etti: “Yurt içinde başlayan yolculuğum beni yurt dışına Afrika’ya kadar ulaştırdı. Gambiya’ya gittiğimizde orada yaşayanların başta beslenme, sağlık ve hijyen olmak üzere çok sayıda sorunla mücadele ettiklerini gördük. Afrika dönüşü çalışmalarımızı uluslararası alana yaymam gerektiğini daha iyi anladım. Gelinen noktada 12 farklı ülkede faaliyet gösteriyoruz. Birçok başarı hikayesi yakaladık. İnsanların hayalleri ile farkındalık sağlamasına destek olmak istiyoruz. Attığımız tüm adımlardan hareketle SosyalBen hareketini başlattım ve gelinen noktada bu hareket bir vakfa dönüştü. SosyalBen Vakfı aracılığı ile 12 yılda 22 bin çocuğa ulaştık ve 460 gönüllü ile Türkiye’nin 72 ilinde ve dünyanın 12 farklı ülkesinde birçok saha çalışması yapma şansı bulduk.”

“Gönüllülük öğretilen bir kültür olmalı”   

Sosyologların toplumun mühendisleri olduğuna inandığını ve kendisinin de sosyoloji eğitimi aldığını dile getiren Çiftçi, sahada gördüklerinin de etkisiyle lisans eğitimini 3 yılda tamamlama şansı bulduğunu ve gelinen noktada antropoloji doktorası yaptığını kaydetti. Çiftçi, üniversitede eğitimi sırasında Oxford ve Harvard üniversitelerinden teklif aldığını ancak SosyalBen’i Türkiye’de daha da yaymak adına teklifleri geri çevirdiğini ve bu süreçte yurt dışında çeşitli platformlarda Türkiye’yi temsil etme şansı bulduğunu kaydetti. Çiftçi şöyle devam etti: “Türkiye’de taşımalı eğitim gerçeği var. Biz daha çok bu türdeki öğrencilerle çalışıyoruz. Öğrencilerimizin yeteneklerini keşfetmek, güçlendirmek ve yönlendirmek; odaklandığımız en önemli nokta. Eşitlikçi bir yaklaşımla sanatsal faaliyetleri taşraya indirmek ve bu sürecin toplumsal ve bireysel bir kazanca dönüşmesini sağlamak bizim ana hedefimiz. Sahada 7-13 yaş aralığındaki çocuklara ulaşmaya çalışıyoruz. Gönüllülük öğretilen bir kültür olmalı. Türkiye’de gönüllülük oranı maalesef son derece düşük, yüzde 5 seviyelerinde. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 20-25’leri buluyor. Attığımız tüm adımlarla gönüllülüğün değerli bir çıktı olmasını ve Türkiye’de gönüllülük oranının artmasını amaçlıyoruz.”